Tekne Üstü Mevzuatı
Teknede konular ikiye ayrılır: esas konular ve tali konular… Esas konular ve tecübeli denizci abiler tarafindan titizlikle ele alınırken, tali konular kadınlar ve hevesli fakat denizcilik tecrübesi sınırlı, eş dost akraba arasında bölüştürülür.
Teknenin güverte sohbetlerinde bu esas konular erkekler tarafından Kurtuluş Savaşı’nı yürüten kurmaylar edasıyla tartışılır. Kadınların bu mevzulara duhulü beklenmez, hatta tercih edilmez. Mevzuyu ‘abrayamadan’ ilkokul çocuğu edasıyla lafa karışan kimi eş ya da sevgili konumunda sazanlar vardır. Bu kapıyı çalmadan ‘muhabbetin içine dalma’ durumunda, muhabbetin esas abileri, söz alma süresini, aksiyon filminin en heyecanlı anında araya giren reklam gibi değerlendirir ve bu süre ihtiyaç molası olarak kullanırlar. Kendini feda eden yaşça büyük ve karakterce olgun bir denizci abi kadıncağızı cesaretlendirmek için bu şirin yorumları, köy enstitüsü kökenli MEB müfettişi gibi sevecen bir ifade takınarak sonuna kadar dinler. Daha sonra bu fedakar denizci, silah arkadaşları tarafından, bira takdim edilerek serinletilir.

Mustafa Kemal, Sivas Kongresi sonrası, Hüseyin Rauf (Orbay) Bey ve Ali Fuat (Cebesoy) Paşa ile birlikte bir toplantıda (16-29 Kasım 1919)
Esas konuların başında motor gelir. Motor konuşmak öyle her babayiğidin harcı değildir. Mazot filtresini temizlemek, alternatör kayışının gerginliğini almak herkesin dahil olabileceği “for dummies’ konulardır. Impeler değiştirmek hususuna gelindiğinde masanın yarısı “standby” konumuna geçer. Muhabbetin ilerleyen saatlerinde sente kaçması gibi hassas ve derin bir mevzu açıldığında masanın geneline sessizlik hakim olur. Konuyu bilen uzman bir abi kelimeleri tane tane seçerek masanın geri kalanına ders verir gibi anlatır ama sözlü yapmaz.
Muhabbetin ve çözüm arayışlarının tükendiği noktada motor ustası devreye gider.
Ikinci sırada yelken trimi gelir. Kaptanı kaptan, komodoru komodor yapan iste bu trim hususudur. Özellkle fırtına durumlarında önem kazanan bu “trim” bilgisi kaptanın.yarışçı geçmişi ve/veya yaptığı deniz mili ile doğru orantılıdır. Yelken ‘trim’ ihtiyacı başgösterdiğinde kaptan harita masasından birkaç basamakla güverteye çıkar, gözlerini hafifçe kısarak ufka uzun uzun , arkasından yelkenlere kısa bir süre için bakar, uygun emirleri verir ve harita masasına çekilir. Bu yerinde emirlerin yelkenleri ve tekneyi nasıl rahatlattığını hayretle izleyen seyirciler, kaptan’ı deryalarını kalplerinin köşküne kırmızı halılar döşeyerek taşırlar.
Denizcilerin kurduğu uzun rakı sofralarında motor ve trim bilen bu apoletli denizciler manzaraya ya da muhabbete hakim bir noktaya oturtulur.
Bu esas konuları bilen iki tip kadın vardır : bunlar taşaklı ya da akademik olarak ikiye ayrılır.
Taşaklı hatunlar, uzun boylu olur. Sesleri kalındır. Yürüyüşleri ava giden köy muhtarına benzer; iç bacak kaslarını (adductor longis, adductor magnus) kullanmaya zahmet etmez. Kimseyi iplemez, 1. tekil şahıs olarak aheste aheste teknesi ile ilgilenir. Kafa kağıtları daha çok Fransa, Irlanda, Izlanda, gibi ülkelerden tedarik edilmiş olsa da ekseriyetle teknelerinde ikamet ederler. Aralarında kendi başına dünya seyahati yapanları da vardır.
Akademisyenler doğuştan iyi kalpli ve çalışkan olur. Çok çalışır, az söylenirler. Rakı sofralarında 4. kadehten sonra “ Abiiii, bitmiş bu denizler! Bitmiş denizcilik! Batsın bu dünya, bitsin bu rüya! ” eşiği geçildiğinde bile hala son derece iyi niyetli “balıkçılığın geleceği, üniversite ve bakanlık düzeyinde neler yapılabileceği, 5 ve 10 yıllık “bilgilendirme , bilinçlendirme, rehabilitasyon ve restorasyon planlarını” inanç ve şevkini hiç kaybetmeden 6. kadehe kadar anlatabilir. Içlerine atma eğiliminde oldukları için ileride mide problemleri baş gösterebilir.
Esas konulara hakim hatun kişiler rakı masasında, trim bilen kaptanın yanına ve muhabbete hakim bir noktaya oturtulur.
Kaptanın partneri Tekne Tali İşler Genel Müdürü’dür. Bunlardan özellikle eş konumunda olan evlenme cüzdanından aldığı yetkiye de dayanarak tekne düzenini sağlamakla mükelleftir. Teknenin genel nizam ve intizamı, bulaşığın ne zaman ve nasıl yıkanacağı, denizden su çekmek icin gerekli kovanın nerede olabileceği, kaçta yemek yeneceği gibi konular Kaptan’a değil Tali Işler Genel Müdürü’ne sorulur. Ayrıca mutfak kaptanın karısı yönetimindedir, kullanımı izne tabidir. Tali İşler Genel Müdürü rolünü fazla ciddiye alırsa, kamarasına çekildiğinde, ortamda boş geçen ders neşesi peydah olur.
Kaptanın karısı rakı masasında kaptanın diğer yanına oturtulur. Ama yemek boyunca kaptan düğün sahibi olarak, denizcilik protokolüne uygun şekilde, masa masa dolaşıp rakısını farklı masalarda tazelediği için, hatun kişi boş bir sandalyenin yanında durumu idare etmek zorunda kalır. Karı-koca kavgalarında bu durum gündem maddesi olarak ele alınamayacak kadar entipüften gözükse de ‘şartlar olgunlaştığında‘ açılacak yeni bir cehpe olarak tarihe not düşülür.
Hevesli eş dost seyir sırasında ve rakı sofrasında hep gülümser. Yüzlerindeki bu kronik tebessüm mutlu ya da mutsuz olduğunun göstergesidir. Mutlu olanlar, teknede verilen görevleri heyecanla yerine getirir, esas abilerin hikayelerini merakla dinlerken zihninin perde arkasında alacağı ilk tekne için bütçe denkleştirir. Mutsuz olanlar ise mide bulantısını ekmek yiyerek bastırmaya çalışırken, ortamı bozmak ya da ezik gözükme endişesi içinde göz ve dudak kenarlarını çalışkan bir şekilde yukarıda tutarlar.
Masanın uzak noktalarında oturan misafirlerden mutlu olanlar hikayenin detaylarını kaçırmamak için bedenlerini öne doğru yay gibi gerer. Mutsuz olanlar hikayeye ilgisiz arkaya doğru yaslanır. Masanın fotoğrafını çekmek için telefon takdim edilen garsonun gözünden, oluşturduklari sinus ve cosinus eğrilerinin büyüklüğü geldikleri denizdeki dalgaların boyutuyla doğru orantılıdır.
Hesap ödenip kol kola omuz omuza masadan kalkılır. Tekneye doğru yürüyüş düğünlerin en sonunda çekilen halaya benzese de folklorden anlayanlar dahil hangi yöre olduğu konusunda fikir yürütmekte zorlanır. Halay başının teknenin nerede olduğunu hatırlaması kaptan ve mürettebatın can güvenliği açısından zaruri olmasa da genel kamu yararınadır.
midem ağrıyor hemde çok